Bu sözler efsanevi zenginlerden Paul Getty’e ait. Gerçek liderler kriz ve zorluk yaşanan durumlarda ortaya çıkar. Günümüzde yöneticiler ortaya çıkan sorunlarla mücadele etmek zorundadırlar. Yapılan araştırmalar ciddi boyutlarda sorun yaşayan yöneticilerin beş tür tepki verdiklerini ortaya koymuştur.
Umutsuz bir bekleyiş içinde olanlar: Bu tür yöneticiler gözleri fardan kamaşan ve olduğu yerde çivilenerek üzerine gelen arabayı seyreden geyikler gibi sorunları karşısında adeta felç olurlar. Ne yapılması veya ne yapılabileceğini kavrayamazlar. Bu nedenle felaketi önleyecek bir önlem alamadıkları gibi, sorunla başa çıkmada da yetersiz kalırlar. Neyin yanlış yapıldığını ve neden yanlış yapıldığını anlayamazlar.
Sükûnetle teslim olanlar veya panik içinde çırpınanlar: Bazı yöneticiler her aksiliği büyük bir felaket olarak yorumlar ve daha başlangıçta, her şeyin kaybedildiğine inanırlar. Önceki gruba girenler nasıl mücadele edileceğini bilmezken, bu gruba girenler ise mücadeleden korkarlar.
Makul olmayan davranışlarla aşırı tepki verenler: Bunlar kafes içinde köşeye sıkıştırıldığında mantıksızca çırpınan ve saldıran kobaylar gibi enerjilerini yanlış yöne kullanırlar. ‘Kurban mantığı’ içinde oldukları için, yaptıkları kazadan ötürü ‘frenleri’ suçlayan sürücülere benzerler. Böyleleri çevrelerinde suçu yıkacak birilerini ararlar, kendilerine komplo kurulduğuna veya şanslarının kötü olduğuna inanırlar.
Cesaretle mücadele eden ancak geleceğin sorunlarına hazırlıklı olmayanlar: Bazı yöneticiler krizlerle başa çıkmak konusunda uzmanlaşmışlardır. Bu yöneticiler aksilik ne kadar büyük olursa olsun çekinmeden cesaretle tehditlere karşı koyar ve sorunları çözerler.
Bu yöneticilerin temel zayıflığı, gelecekteki potansiyel sorunlara hazırlanacak öngörüye sahip olmamalarıdır. Bu tür yöneticiler, önlerindeki hendeği doldurmakta çok başarılı olsalar bile, o sırada başka taraftan aldıkları toprağın daha derin bir hendek oluşturabileceğini görecek zekáya veya deneyime sahip değillerdir.
Sorunun kaynağına inen ve karşı saldırıya geçenler: Gerçek liderler ne teslim olur, ne de aşırı tepki verirler. Bu gruba girenler, sorun ve krizlerin hayatın bir parçası olduğunu kabul eder, sükûnetlerini koruyarak durumu değerlendirir.
Yaşanan aksiliği tersine çevirmek, bazı durumlarda geri çekilmeyi de gerektirebilir. Bunun için durumun objektif değerlendirmesi, aksiliğe yol açan nedenlerin samimiyet ve cesaretle tanımlanması ve farklı bir yol izlemeniz gerekir. Bu değerlendirme kişinin kendi hatalarını da içine aldığı için acılı bir süreçtir ve olgun bir kişiliğe ihtiyaç gösterir. İyi bir lider geri çekilmesi gereken durumda, ordusunun başındaki bir general gibi işlerini akılcı ve organize bir şekilde yapar.
Bundan sonra hücuma geçme süreci gelir. Geri çekilme teslim olmak anlamına gelmez. Geri çekilme bir lider için sadece kaynaklarını toplama ve sorunun üstesinden gelme amacını taşımaz. Bu süreç aynı zamanda güçlerini gelecekteki başarılar için organize ederek harekete geçmeyi içerir.
Bu liderlerin saldırı stratejileri pervasız değil, kararlı ve dikkatlidir. Stres insanı aptallaştırır. Bir liderin gerçek niteliklerinin kriz sırasında ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Aşırı tepki vermek, teslim olmak kadar zayıflık işaretidir. Kontrolü ele geçirmenin yolu, bilinen askeri stratejidir. ‘En iyi savunma, hücumdur’. Bunun için olumsuz duyguları kontrol etmekten başlayan bir dizi olgunluk (duygusal zeká) niteliği gerekir.
Peter Krass ‘Liderlik Bilgeliği’ (Book of Leadership Wisdom) kitabında bir zorluğun üstesinden gelmek için atılması gereken adımları şöyle sıralıyor.
1. Durum ne olursa olsun, paniklemeyin.Bu aşamada tereddüt göstermeyin. Kararlılığınız sizinle birlikte mücadele edenlere de ilham verecektir.
2. Geçici olarak geri çekilmekten korkmayın.
3. Gerekirse bazı şeylerden vazgeçin.
4. Durumu dikkatle ve sükunetle değerlendirin.
5. Kendi hücumunuzu planlayın.
6. Hazır olduğunuza inandığınız zaman, amacınıza yönelik olarak güvenle ve coşkuyla saldırıya geçin.
Prof. Dr. Acar BALTAŞ
İyi hafta sonları dileriz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder